16 Eylül 2010 Perşembe
Kendi kendine söylenmeler
Fotoğrafın konumuzla alakası şu düzeyde var;yaz yorgunluğumu atamadım ben üstümden, hala yüzüm, gözüm böyle. Ne tatil, yarı iş-yarı ev halleri pek rahatlatmadı beni. Hele iki gündür ne yaptığımın hiç farkında değilim...Naze kreşe başladığından beri vakit de geçmiyor sanki, halbuki ben elimi kolumu sallaya sallaya gezinecektim, kızım evdeyken başaramadığım dolap,çekmece toplama işlerini halledip okula öyle başlayacaktım, okuyup, yazıp çizecektim, daha neler neler, belki evde olmamasını sindirdiğimde olur hepsi...
Kreş durumlarını bilmiyorum, çünkü pek bahsetmiyor. Bu iyiye mi işaret, yoksa nedir bilmiyorum. Ama ilk iki haftadan sonra tercihlerini belli etmeye başlar çocuklar. Dün anaokulu oyunu oynadık. Ben Naze oldum, Naze'de Sinem öğretmen. Yemek faslında 'Susup yemeğinizi yiyin' dışında kötü bir sinyal almadım. Şimdilik öğretmenlere de zırt zırt soru sorup gıcık veli olmak istemiyorum. Dedim ya iki hafta, resim netleşecek. Kabullenmiş ve mutlu görünüyor.
Okul bir acayip galiba, müdürümüz değişti. İşleyişi ve çevreyi bilmiyor, anlamış ta görünmüyor. Onunla hiç ilgisi yok ama ders düzenini üç gündür yoluna sokamadık İngilizce Öğretmenleri olarak, canım buna da sıkılıyor...
Sevgili okul değiştirmişti geçen yılın sonunda, bu sezon başladı. Ekime kadar dersi yok... Emekli olmuş gibi...ona da canım sıkılıyor...
Ben 8 yıldır çok istememe ve çabalamama rağmen yer değiştiremiyorum, Eş-dost-koca zırt pırt okul değiştiriyor, tepem atıyor, böyle işte
Okula neşesiz başlamak istemiyorum
Gönderen Aslı Budak zaman: 16:10
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
İhihihi ne güzel bir poz :) Anne yorgun ama çocuk hala enerji dolu .
özlemişim canım arkadaşım... görünce sarılmak istedim.. bebeklerimiz büyüyor zaman bir balık gibi ellerimizden kayıyor pulları da anılarımız... işallah çocuklarımız hep mutlu olur...
bak bu da www.nurunincisi.blogspot.com gülşahın kızı eltimin bak şu tosbağaya o da ayrı güzel...
Yorum Gönder