23 Nisan 2009 Perşembe

Beklenen oldu!!!

Annem diyor ki bir gün daha kasamadı bu soğuk hava. Bayram şenliğine gidemedim. Şimdi oturdum televizyonda dans eden abi ve ablaları izliyorum ot gibi:)) Annem sabah kalkıp okula gitti tabi, diyor ki herkes çok üşümüş, öğrencileri donmuşlar bahar giysilerinin içinde. off sıkıntılı bir gün olacak, şimdi uyuyayım belki Akına giderim, onunla bayram eğlencesi yaparız. Bahar teyzem aradı demin keman kutusunda kaplumbağa olmuş Akın, he he:) Her şekilde eğlenceye devam..

22 Nisan 2009 Çarşamba

Sezen teyze doktor

Sezen doktor teyzeye gittik, geldik, bana aşı yaptılar; Hepatit. Acıdı ama geçti hemen, dönerken de bir güzel ıslandı annem, inşallah yarın yağmur yağmaz, bayrama giderim. Boyum 91 cm, kilom 14.850 kg olmuş, koca kız dedi doktorcuğum Sezen teyzem. Bye bye edip çıktık. Herkesin bayramı kutlu olsun...

2. Yaşım Aşısı

Dün Ada bebeğe gittik, ben onu arkadaş sanmıştım, yani birlikte yaramazlık yaparız, oynarız diye düşünmüştüm. Halbuki yeni dooğmuş. Ada'nın iki tane de kedisi varmış; Sezar ve Othello:)) Onlarda isimlerinin tüm ağırlığına yakışır vaziyette odalarında kuruluyorlardı, onlarla da oynayamadım. Hepsinin annesi Tekir teyze ve Ada'nın babası bana oyuncak almışlardı- teşekkür ederim- onlarla oynadık annemle. Ada oynamaya başlayınca yeniden ziyaret edeceğim, belki halası da gelir hem, annem diyor ki hala da Ada hala kadar şirinmiş. Şİmdi annem beni Sezen doktora götürecek aşı olacağım. Yarın da çocuk bayramı etkinliklerine katılacağım annemle. annemin öbür yavruları var, oyunlar hazırlamışlar, beni bekliyorlarmış:)) Acımaz bu aşı umarım

20 Nisan 2009 Pazartesi

Doğumgünüm Kutlu Olsun

 
Posted by Picasa

12 Nisan 2009 Pazar

NAZELİNGUA

Yavrum NAZE hayatının 5. ayından başlayrak kendi dil sistemini oluşturdu. Önce biz bunları öylesine söyleyiveriyor sandık. Amaaaaa bu sözcükümsülerle bir kaç aydır ciddi ciddi cümleler kurup zinhar değişiklik yapmayınca aslında ne yapacağımızı da şaşırdık. Çoğunlukla biz hep düzgün ve doğru sözcükler seçtik konuşurken ama bazen akan suya da kapışıyoruz ve Naze bize kendi dilini öğretiyor. Maalesef demek istemiyorum bu cümlenin sonunda, zira ömür boyu bunları kullanmayacak değil mi? Kullanacak mı yoksa, biri bize yardım etsinnnn:))İşte örnekler;

Haba cici, baba dade deh nana(bu aramızda en çok ünlenen cümle kalıbı): hava güzel olunca babam beni atların yanına götürecek.

Deydip aba ebi ciş: Zeynep abla eve gitti.

Delya aba meymi iç, dade meymi al anniii: Derya abla dün bakkaldan meyve suyu
almıştı, gördüm, anne ben de istiyorum.

Anni Dade et, bila yeiii, aylan iç:Naze et pilav ve ayran istiyor.

Anniii neni maymi aç: Baby Einstein'in yenisini açar mısın?(World animals da maymunlar var, yenisi Baby Van Gogh, onada yeni maymun diyor)

Anniii Dade Ebi mina mama; Emine'nin kedilerine yemek vermek istiyorum.

Annnii nanni, Dade eiii biliba: Anne sen otur, kalkma ben ellerimi yıkayacağım.

Anini Ciyda ciş, Dade ebi deal: Annenem Ceren'lerde kaldı ben eve geldim:((( (bütün kendi yaşındaki kızlara Ciyyda diyor)

Annii Acin eeeee, Baar baaa: Anne Akın uyusun ben Bahar'la top oynarım. (Bahar AKın'ın annesi oluyor bu arada)

Babbaaa, Babbaaaa(sesleniyor babası duymuyor) Ahmiiiiiii Dade mami ayda:Ahmet mavi ayakkabılarımı giydim bak.

Baba pırçi bi, epi aaaa: Babamın parası biterse ekmek alamaz. (Vallahi ananesi öğretti, ıslak mendilleri açıp açıp evin muhtelif köşelerinde sergiliyordu, şimdi tek tek alırken habire bunu söylüyor.)

Anni baa mina ebi ciş, mama ye, hüt iç: Anne bak kediler eve gitmişler, yemek yiyip süt içecekler.

Annii ana mini: Anne aynayı silyorum.(Mini hem silmek, hem mendil, hem bez olarak istihdam edilen bir kelime)

Annii bibi mina del mama ye: Anne öbür kedi de gelip yemek yesin. (Bu "bibi" kelimesi şu sıralar bize de bulaştı aslında. Öteki, ikincisi, iki şeyden biri, diğeri olarak kullanıyor. )

Abi neni biliba del: Abi yeni çamaşır makinası getirdi.(Bu ""biliba" kelimesi de enteresan bir yapıya sahip, mesela isim olarak kullanıldığında çamaşır makinasıyken, eylem ifade ediyorsa yıkamak, banyo yapmak anlamına geliyor efendim.)

Annii del çitzim mami çitzim: Anne gel resim yapalım, yazalım çizelim, maviyle ama.
Babiii del Dade pita maamm: Baba gel Naze kitap okuyor, ya da duruma göre gel sen de oku, ya da bana kitap oku.

Anne haba um,(ellerini kafasına vurarark) giy: Hava soğuk şapkamı giyeyim.

Ayda bibi ayda bibi: ayakkabımın tekini giyemiyorum.

Anne Dade mini, ayda, baba atta, tatta, epi al. Anne montumu, ayakkabımı giyip,sabah babamla bakkala gidip ekmek, gazete aldık.

Biki dede ha ha ha: Bekir Coşkunun köpekleri var.(Bu adamın iki yaşında bir hayranı yoktur başka herhalde, her gazete gördüğünde köşesindeki pozu verip maam-oku- diyor bize. Pakodan da haberdar, ha ha ha köpek demek)

Anni api aba baba del aç: anne babam gelince söyleyeyim de Upsy Daisy'i açsın.

Ay şimdilik aklıma gelenler bunlar, daha var da Ai biliba(Aslı banyo yapsın, yoksa saçları boyalı boyalı kel olacak:)))

10 Nisan 2009 Cuma

Anni Nanımın İçi

Kızımın dünya üzerindeki ikinci yılını tamamlamasına çok az bir zaman kaldı. Başlıktaki cümleyi ne çok seviyorum, ne kadar heyecanlanıyorum her duyduğumda bilemezsiniz. Pek duygusal biri değilim ben, bazen zorlarım bile kendimi bırakmak için ama çoğunlukla olmaz, bazen de gözyaşlarımın neden ve nereden geldiği de. Ama Anni nanımın içi deyince Nazecik gözlerim her seferinde doluyor, hiç şaşmıyor. Bir bebekle birlikte doğar anne de demişti birileri, bilemedim ben kim olduğunu şimdi ya, güzel kelam gerçekten. İki yıl önce ha bugün ha yarın derken gününü geçiren kızıma dr müdahalesiyle kavuştum ben. Öyle annesi gibi sakin ve acelesiz geldi. Saatlerce sancı verdiler ama hiç duymadı bile annesi. Öyle hadi eyvallah deyip girdi ya doğumhaneye, hemen de uyanıverdi merakından, nasıl dedi. Ne kadar tuhaf içinden birinin çıkması insanın değil mi? Ben hiç acı, sancı çekmediğimden belki de başka bir bebek verseler anlamazdım dedim önceleri ama öyle şeyler yapıyor ki bu minikler evet diyor insan vallahi benimsin:))Bana en çok sabrıma sabır katmayı öğretti anne olmak. Bir bebeğin büyümesi sabır isteyen ama bir o kadar da keyif veren bir süreç. Yerlere,göklere, gözlere bakmayı yeniden keşfediyor kadın denen canlı anne olunca. Hayatta en neşeli anlar bebekli anlar artık benim için. İnsanın ne yapacağını bir an kestiremediği sonra hemen hızla her şeye çözüm ürettiği bir yaşam başlıyor evlerde bebeklerle. Bir heyecan ama çok daha fazla metanet geliyor, hayat bayram oluyor her gün, yüzlerce kez dağılıyor, çözülüyor, karışıyor, düzenleniyor her gün gündelik hayat. Minik eller şaşırtıcı bir hızla öğreniyor hayatı oyuncaklarla, anne-babanın elleriyle, kara gözler her gün yeni yeni masallar anlatıyor, dillerindeki her şey ip ucu oluyor bu yeni yetişen kalbi anlamak için. NAZE CANIMIN İÇİ.


Yazmaya devam edeceğim, burdan söz verdim kendime

7 Nisan 2009 Salı

Zaman zaman içinde

 


2 yaşım yaklaşırken geçmişş zaman olur ki kolajı hazırladı annem bana. Doomgünüm gelene kadar kısa aralıklarla yazıp seslenecekmiş buradan. Önce hiç anlatmadığı doğum hikayem, sonra NAZECE SÖZLÜK, günlük hayatımız, et.etc. diyor. Öyle tembel ki yapar mı bilmem:))
Posted by Picasa